İşitme kaybının Tipleri

                                                isitme-nedir.jpg

işitme kaybının tipleri

işitme kaybı temelinde üç şekilde olur

a) hava iletiminin etkilenmesi (hava yolu tipi veya şletim tipi işitme kaybı )İTİK

b)iç kulaktaki ses dalgasının oluşmasına veya elektriksel etkilenmesi ya da oluşan elektriksel akımın sinirlerde iletmesinin etkilenmesi (kemik yolu tipi veya sinir ripi işitme kaybı)SNİK

c)Her ikisinin birlikte etkilenmesi (karışık”mixed” tip işitme kaybı)KTİ

  • İşitme yetersizliğinin sınıflandırması, yetersizliğin derecesine, oluş zamanına, oluş yerine göre yapılmaktadır.

♦ İşitme yetersizliğinin derecesine göre sınıflandırması

→10-15 dB 

Normal işitme

İşitmede problem yoktur

→16-25 dB
Minimal (çok hafif derecede işitme kaybı)
Bazı sesleri (çağlayan sesi,yaprak hışırtısı gibi) duyma ve ayırt etme güçlüğü vardır

→26-40 dB   

Hafif ( hafif derecede işitme kaybı)
Konuşma seslerinin bazılarını duyabilme güçlüğü vardır. Fısıltı ile konuşmaları duyamaz.

→41-55 dB

Orta derecede işitme kaybı

Karşılıklı konuşmaları anlamada güçlük çeker

56-70 dB

Orta ileri derecede işitme kaybı
İşitme cihazı olmadan konuşmaları anlayamaz ve takip edemez

→71-90 dB

İleri derecede işitme kaybı
Konuşma seslerini duyamaz Sadece çevredeki şiddetli sesleri duyabilir

→91 dB ve üzeri

Çok ileri derecede işitme kaybı
Konuşma seslerini duyamaz.Çok yüksek şiddetteki sesleri duyabilir.
♦  İşitme yetersizliğinin oluş zamanına göre sınıflandırma İşitme yetersizliğinin
oluş zamanına göre, dil öncesi ve dil sonrası işitme yetersizliği olmak üzere iki
grupta incelenmektedir.
Dil öncesi işitme yetersizliği: Sözel dili öğrenmeden önce oluşan işitme
kaybıdır. Erken yaşlardaki alıcı dilin önemli olduğunu vurgulayan dilbilimciler,
dili kazanmadan önce oluşan işitme kaybı yaş sınırının on sekizinci
aydan öncesini kapsadığını, altıncı ay ya da on ikinci aylarda oluşan
kayıplarda güçlüklerin daha da arttığını belirtmektedirler.
 Dil sonrası işitme yetersizliği: Temel dil becerilerini öğrendikten sonra
oluşan işitme kaybıdır. Beş ya da altı yaştan sonra işitme kaybı yaşayan
çocuklar konuşma ile ilgili temel birikimlere sahip oldukları için konuşmalarını geliştirebilirler.
 İşitme yetersizliğinin oluş yerine göre sınıflandırma
 İletimsel işitme yetersizliği: Sesin algılanmasında değil, sesin iletiminde
bir sorun vardır. Genellikle bu tür işitme kayıpları, tıbbi müdahale ve uygun
işitme cihazları ile olumlu sonuçlanabilir.
 Duyusal-sinirsel işitme yetersizliği: İç kulakta bulunan işitme sinirlerinin
zarar görmesi sonucu ortaya çıkar. Genellikle genetik faktörler etkilidir.
Tıbbi tedavi yararsızdır. Bu tip işitme kaybının tek tedavi yolu işitme
cihazı ve özel eğitimdir. Bu tip kayıplar, iletimsel işitme yetersizliğine
göre daha ağır ve kalıcıdır.
 Karma işitme yetersizliği: Hem iletimsel hem de duyusal-sinirsel işitme
kaybı türlerinin bir arada görülmesidir.
 Merkezi işitme yetersizliği: Dış ve orta kulağın görevini yapmasına, iç
kulak ve işitme sinirlerinin normal çalışmasına rağmen merkezi sinir sisteminde
meydana gelen zedelenme sonucu ortaya çıkan işitme kaybıdır.
 Psikolojik işitme kaybı: İşitme organlarının yapısı ve işleyişinde bir bozukluk
olmamasına rağmen bazı bireylerde işitme gerçekleşmez. Psikolojik
işitme kaybı çoğunlukla aniden ortaya çıkar.

 

 

 

Kaynakça:

Hasan.G,(2017),İşitme ve Görme Yetersizliği,Ankara. Pegem Akademik Yayıncılığı

T.C.Milli.Eğitim.Bakanlığı,(2016) Çocuk Gelişimi ve Eğitim,Ankara 〈http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller/%C4%B0%C5%9Fitme%20Yetersizli%C4%9Fi.pdf〉,(28.mayıs.2018)