işitme yetersizliği Özellikleri

    bebeklerde-işitme-kaybı-problemleri

İşitme Yetersizliği Olan Bireylerin Gelişimsel Özellikleri

İşitme yetersizliği olan çocuklar, normal gelişim gösteren çocuklara göre farklı özellikleri
gösterdikleri için işitme yetersizliği olan çocukların gelişimsel özelliklerinin bilinmesi
gereklidir.

  • İletişim ve dil gelişimi

 İşitme yetersizliği olan çocuklar da normal çocuklar gibi çevrelerindeki
kişi ve nesnelerle ilgilidir. Normal işiten çocuklarla aralarındaki fark, sesleri
algılayarak ve ifade ederek kurdukları iletişimdir.
 İşitme yetersizliği olan çocukların anne-babası onunla iletişim kurabilmek
için önce çocukla göz kontağı kurmak zorundadır.
 Dil gelişimi, işitme engellilerin en çok etkilendiği gelişim alanlarından
birisidir. Sesleri işitemeyen ve sözel uyaranları algılayamayan çocuğun
dil kazanımı tam olarak gerçekleşmez.
 Hayatın ilk yıllarında işitme yetersizliği olan çocuklar, dil gelişimi açı-
sından işiten yaşıtlarına benzer bir gelişim gösterirler. Çok ileri derecedeki
işitme yetersizliği olan bebekler, sadece görme alanı içindeki nesne ve
olaylarla ilgilenirken, işiten çocuklar işittikleri seslere tepki verirler ve
kendi çıkardıkları sesleri duyup kontrol ederler.
 İşitme yetersizliği olan çocukların sözel tepkileri normal işiten çocuklara
göre daha azdır.
 İşitme yetersizliği olan çocuklarda yaşamın ilk yıllarından normal çocuklar
gibi tepkiler gözlemlenirken, ses çıkarmalar yaklaşık 9. Aydan sonra
kaybolur, ses taklitleri ortadan kalkar, sesin kaynağına yönelme davranışı
görülmez.
 İşitme yetersizliği olan çocuklar işiten çocuklar gibi tesadüfî öğrenmeleri
gerçekleştiremez ve gelişimlerini tamamlamak için destek eğitime ihtiyaç
duyarlar.
 İşitme yetersizliği olan çocuğun dili kullanmanın yanında anlamada da
güçlükleri olabilir. Çocuk duyduğu konuşmaları yorumlamada zorlanabilir.

şitme yetersizliği olan çocuklar, yazı yazarken kelime atlama ve kelimeleri
yanlış yazma hatalarını sıklıkla yapabilirler.
 Zamir, takı ve sıfatların kullanımında hata yapabilirler.
 Kelime hazinesi normal işitenlere göre daha yavaş gelişir.
 Somut kelimeleri ( kedi, kırmızı, kalem gibi) soyut kelimelere göre (önce,
eşit, kıskanmak gibi) göre daha kolay öğrenirler. Genellikle kelimelerdeki
takıları atlarlar.
 İşitme kaybı olan çocuklar normal işiten yaşıtlarını özel eğitim almadan
yakalayamazlar.
 İşitme kayıplı çocuklar aynı kelimeye ait birden fazla anlamı yorumlamakta
zorlanırlar.
 Daha kısa ve basit cümleleri anlayabilir ve ifade edebilirler.
 Konuşma ve yazılı dile ait karmaşık cümleleri (etken ve edilgen cümle
yapıları gibi) anlamakta güçlük çekerler.

  • Motor gelişim

 İkinci bir özrü olmayan çocuklar, oturma, emekleme, yardımla yürüme,
ayakta durma ve yürüme gibi temel motor gelişim aşamalarına normal
işiten çocuklarla aynı hız ve sırada erişmektedir.
 İşitme yetersizliği olan çocuklar normal işiten yaşıtlarına göre görselmotor
koordinasyon gerektiren ayakkabı bağcıklarını bağlama, ipe boncuk
dizme gibi bazı becerilerde güçlüklerle karşılaşabilirler.
 İşitme yetersizliği olan çocuklarda geri geri yürüme, ip üzerinden atlama
ve bunun gibi genel vücut koordinasyonunun sağlanması ve dengeyi gerektiren
hareketlerle, düğme iliklemek gibi görsel-motor koordinasyonu
gerektiren bazı becerilerde güçlük gözlenebilmektedir.

  •  Zihinsel gelişim

 İşitme yetersizliği olan çocuk, normal yaşıtlarına göre dili kullanamadığı
için zihinsel gelişiminde gerilikler gösterebilir.
 İşitme engelli çocuk açık ve anlaşılır konuşmaya sahip olmadığı için dü-
şüncelerini ifade etme ve başkalarının düşüncelerini anlamada sorunlar
oluşmaktadır.
 İşitme yetersizliği olan çocukların zihinsel becerilerdeki gecikmeleri, eğitim
ve yaşantı eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu çocuklara yeteri kadar
uyarıcı verilemediğinden öğrendiklerini pekiştirip davranış haline getiremeyebilirler.
 İşitme yetersizliği olan çocuklarda işitme ile sağlanan bilginin az olmasından
dolayı bu çocukların dil ve kavram gelişimlerinde yetersizlik görü-
lebilmektedir.
 Erken tanılandıklarında ve erken eğitime alındıklarında, birçok çocuk,
yetersizliğine rağmen akranlarını yalnızca birkaç yıl geriden takip eder.

İşitme yetersizliği olan çocuklar çevre ile ilgili bilgi edinmek için görme,
dokunma, tat alma ve koklama duyuları ile işitme duyusunun eksikliğini
gidermek zorunda kalırlar. Özellikle seslerin ait oldukları nesne, kişi ve
olayları ve bunların ilişkilerini anlamakta güçlük çekerler. Buna bağlı
olarak düşünme, karar verme, yorumlama, sebep–sonuç ilişkilerini değerlendirmede
yetersiz oldukları gözlenmektedir.
 İşitme yetersizliği olan çocuklar, dil ediniminde ve kavram gelişiminde
yaşadıkları güçlüklerden dolayı, okuma yazma gibi dilin kullanımını gerektiren
akademik becerileri kazanmada problem yaşayabilmektedir.

  •  Sosyal-duygusal gelişim

 Aileler çocuğun yetersizliğini fark ettikten sonra reddetme ve inkâr gibi
çocukla ilişkilerinin azalmasına neden olan bir takım süreçlerden geçerler.
Bu durum çocuğun sosyal ve duygusal gelişimine olumsuz bir zemin
oluşturur.
 Aile ile olan iletişim azlığı zamanla toplum içindeki iletişime de yansır.
 Akranların ve öğretmenlerin çocukla daha kolay ve etkili iletişime girmesi
ile çocuk sosyal kuralları, konuşmada kullanılan kuralları, farklı durumlara
uygun tepki vermeyi, kişilerle yakın ilişkiler kurmayı öğrenebilir.
 İşitme yetersizliği olan çocuklar ihtiyaçlarını sözlü olarak ifade etmeden
yetersiz kalırlar.
 Çocuğun ailesi ve arkadaşları duygularını anlamakta zorlanabilirler. Böyle
durumlarda işitme yetersizliği olan çocuklar kendilerini kötü hissedebilirler
ve kendilerine olan güvenleri zedelenebilir.
 İleri ve çok ileri derecede işitme yetersizliği olan çocuklar diğer çocuklardan
ayrı bir eğitim sürecinde ise okulda yalnızlık, arkadaşsızlık ve
mutsuzluk gibi duygular yaşarlar.
 Çocuğun konuşulanları anlamada yaşadığı güçlükler aile ve sınıf ortamında
uyumsuzluk yaratabilir.
 İşitme yetersizliği olan çocuklar normal işiten yakınları ile yakınlık kurma
ve sosyal kaynaşma için yeterli değildir.
 İşitme yetersizliği olan çocuk sosyal iletişim ve etkileşim yeteneklerinden
yoksun oldukları için konuşmayı başlatma, devam ettirme, paylaşma ve
birlikte oyun oynama gibi becerileri geliştirememektedir.
 Sosyal uyumun temel bileşenlerinden biri olan sosyal davranışların geli-
şimi de işitme kaybından olumsuz yönde etkilenir. Bu olumsuzluk klinik
boyutta, davranış problemleri olarak adlandırılır. İşitme yetersizliği olan
bireylerde normal işiten bireylere göre daha sık davranış problemlerine
rastlanmaktadır.
 İletişim eksikliği nedeniyle işitme yetersizliği olan bireylerin kendilerini
zaman içinde toplumdan izole etmesine sebep olur. Bu izolasyon, bireyin
yalnız, utangaç ve içe kapanık olmasına yol açar.