görme yetersizliği nedir

bebeklerde-gorme-min-875x495Çevrede belli bir alanda olan cismin varlığının ya da hareketlerinin fark edilmemesi,silik şekillerin ya da harflerin fark edilmemesi,hangi gözlük takılırsa takılsın,6 metre mesafeden görülebilmesi gereken şekil ya da harflerin ayrıt edilmemesi ,”az gören görme yetersizliği”demektir.yani az görme,aynı yaşta “normal”bir kişinin göre bildiklerinin görülmemesi ve hangi gözlük takılırsa takılsın bunun sağlanmaması durumdur.az görme olmaması için hem merkezi,hem çevresel hemde silik ayrıntıların görülmesi gerekmektedir.Normal görmeden körlüğü kadar olmak üzere az görmenin birçok farklı düzeyi vardır.tek veya iki gözden görme olabilir.gördüğü gibi merkezi veya çevresel görmede bozukluk olursa az görme olmaktır.bu görmelere sorun olması da , eğer algıda bozukluk vara yine görme işlevinde bozukluk vardır ve görme azlığından söz edilir.

GÖRME ENGELLİ OLAN ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ
Eğitsel açıdan kör, eğitimde dokunsal ve işitsel materyallere ihtiyaç duyan kişidir. Bu tanım ilk olarak okumayı akla getirmektir. Eğitsel açıdan kör olarak tanımlanan birey, okuma için kabartma alfabe ya da konuşan kitaplara ihtiyaç duyar. Görme duyusunu öğrenme amacıyla kullanamaz. Eğitsel açıdan az gören, görme duyusunu öğrenme amacıyla kullanabilen kişidir. Az gören bireyler görme potansiyellerini en üst düzeyde kullanabilmek için gözlük, büyüteç gibi araç gereçlere, büyük puntolu yazı, aydınlatma, zıtlık gibi materyal ve çevre düzenlemelerine gerek duyarlar.

& İnsanların dış dünyadan aldıkları bilgilerin %85’ ini görme kanalıyla aldığı tahmin edilmektedir. Ancak bu, görme yetersizliği olan çocukların görenlerden %85 daha az bilgi alacağı anlamın gelmez. Görme engelli çocukların diğer duyu organlarını da bilgi edinme amacıyla kullanacağı anlamına gelir.

& Küçük çocuklar görme duyusu ile dünyayı bütünleşmiş bir biçimde algılar. Görme duyusu çocuğa yakın çevresi dışındaki nesneler ve kişiler hakkında da bilgi sağlar. Görme olmadığında birey dünyayı öğrenmek için kendi incelemelerine ve başka insanların anlatımlarına güvenmek zorunda kalır. Çevredeki bir çok nesne küçük çocuğun dokunarak ve işitme yoluyla inceleyebilmesi için çok büyük ya da çok küçük ve çok soyuttur. Sözel tanımlar ise tanımı yapanın bakış açısına bağlıdır ve eksiktir. Bu nedenle görme engelli çocuklar çevredeki olayları ve nesneleri bütünüyle anlayamazlar.

& Kavramsal gelişimleri, normal çocuklara oranla daha geridir. Özellikle soyut kavramlarda başarı düşüktür. Bunun nedeni ise uygun öğrenme yaşantılarının olmayışıdır.

& Görme problemi olan çocuklar aynı noktaya uzun süre bakma, ilgisini çekebilecek bir eşyayı fark edememe, nesneyi gözleriyle takip edememe, renkleri ayırt edememe, sık sık eşyalara çarpma, sık sık düşme ya da sağa sola amaçsız uzanma gibi sorunlarla karşılaşabilirler.

& Görme engelli çocukların en fazla sıkıntı çektikleri konu alan kavramıdır. Çünkü diğer duyularını kullanarak öğrenme çabası göstermekte alana ilişkin bilgilerde diğer duyuları sınırlı kalmaktadır.

& Tutma, bırakma, yemek yeme, giyinme benzeri bir çok motor beceri yetişkinlerin gözlenip taklit edinmesi sonucu öğrenilir. Görme yetersizliğinden etkilenen çocuklar yetişkinleri gözleyip, taklit etmede güçlük yaşamaktadırlar.

& Görme engelli çocuklarda engelinden dolayı göz-el koordinasyonu yoktur. Eğitimlerinde ağırlıklı olarak kulak el işbirliğini geliştirmeye çalışmalıdır.

& Bilişsel gelişim duyuların kullanılmasını gerektirir. Çünkü zihinde bulunan her şey önce duyular aracılığıyla algılanır. Bir çocuğun dokundukları, işittikleri, gördükleri, tattıkları ve kokladıkları çevreye karşılık gelen bir model olarak içselleştirip depolar. Görme engelli çocukların görme duyusu yoksunluğu çoğu bilgilerden yoksun kalmalarına neden olur. Bunun için onların dokunma duyusunun kullanımı daha aktiftir.

& Görme engelli çocukların kavram, soyutlama ve sınıflama gelişimi yaşıtlarından hep geride kalmaktadır.

& Görme engelli çocuk göz teması kuramaz, mimik ve jestlerle kendini ifade edemez. Yetişkinlerin dikkatini çekmek için stratejilere sahip değildir. Bu nedenle öfke nöbetleri geçirebilir huysuz olabilir. Bu yola çevrenin dikkatini çekebildiğini keşfettiğinde sözlü iletişim yerine ağlama ve mızıklamayı seçebilir.

& Dil öğrenilen bir özelliktir. İşitsel alması nedeniyle görme güçlüğü olanların dil gelişimlerine olumsuz etkisi yok denecek kadar azdır.

& Konuşmaya yeni başlayan görme engelli çocukların konuşmalarında ekolali (sözcüklerin anlamsız şekilde tekrarı) denen bir özellik gözlenir. Bunun nedeni çocuğu iletişim anlamı taşımayan dil yaşantılarına maruz kalmasıdır. Ortada işitsel girdi var ancak anlamlı işitsel girdi olmadığı için anlamsız sözcük tekrarları yapmaktadırlar.

& Sosyal faaliyetlere ilgilidirler.

& Bağımsız hareket edebilme becerileri sınırlıdır

 

kaynakça

Eğitimde Görme Engelliler Derneği,〈http://www.gormeengelliogrenciler.com/node/11〉,(30.mayıs.2018)

Hasan.G.(2017),İşitme ve Görme Yetersizliği,Pegem Akademik Yayıncılığı ,Ankara